16 Mart 2012


   Sabah saat 13:15 civarları telefonum çaldı. Eğer benim gibi gece 5’de yatıyorsanız 13:15’de uyanmak sizin için sabah oluyor. Arayan Melih nam-ı değer muhtar ”Atla  taksime gel!” dedi. Önce paramın olmadığını söyledim ısrar edince kalktım kahvaltı yapıp koyuldum yola.
   Lisenin önünde buluştuk. Önce tünel’in oraya inerek bir iki dükkan gezdik, el yapımı bazı çalışmlara baktık. Daha doğrusu ben baktım, Melih zaten daha önceden gelmişti buralara. Sonra, benim en çok gittiğim yerlerden birisi olan Hazzo Pulo içindeki Grand Boulevard’da çay içtik, bol bol sohbet ettik. Dışarı çıktığımızda kar yağmaya başlamıştı. Daha sonra saçma bir modern sanat galerisini gezdik. Melih ne düşünür bilmiyorum ama benim modern sanattan anlamadığım ve sevmediğim su götürmez bir gerçek.
    Biraz orada oyalandıktan sonra Fransız konsolosluğundaki Matthieu Paleyfotoğraf sergisine girdik. Ben adamın fotoğraflarına bayıldım desem yeridir hani. Sanatçı Kırgız Türklerinin yaşam koşullarını ve kültürel değerlerini fotoğraflamış. Özellikle renklerin kırmızı ağırlıklı olması, benim gibi canlı renkleri seven birisini etkilemeye yeter de artar bile. Ben ki Ara Güler fotoğraflarını bile beğenmeyen birisi olarak bu adamın fotoğraflamak için harcadığı emeği, çabası ve elde ettiği fotoğrafları çok beğendim.
not: 2. fotoğraftaki kızın yanağındaki allık bir makyaj ya da boya değil. -40’lara varan hava yüzünden soğuk yanığı.1. fotoğraftaki kızın yüzündeki çatlaklar da aynı sebepten. 
Melih’in konu ile ilgili yazısı şurada 

0 yorum:

Yorum Gönder