6 Mart 2012

Kısa Mesafeden Uzun Düşüş

     Paraşütle aşağı düştüğümü düşlüyorum. Tek ipi bacağıma dolanmış şekilde. Bulutlardan süzülüyorum. Dünya ne kadar da yuvarlakmış, aman tanrım! Nehirler, ovalar, görebildiğim en küçük nesneler kadarlar. İnsanlar karıncalardan beter. Gülüyorum ufak yalandan bir tebessüm ile. Ben Cemal, demin okuduklarınız bardağı almaya çalışırken koltuktan düştüğüm ana ait. Ve bu beni hiç mutlu etmiyor. Uzun bir zamandır hayatım kısa mesafelerden uzun düşüşler ile geçiyor.

      Sakallarım çok uzadı mesela. Sevdiğim kadınların bakışlarının anlamını daha iyi fark ediyorum. Ne kadar da çok kadın sevmişim. Ve ben bu gece sevdiğim bir kadını daha kaybettim. 0.9 saniyelik bir düşüş esnasında bir kadın daha kaybettim. Lanet olsun bu aralar çok kaybediyorum. Sevmekte, sevilmekte, parada, şansta, ailede, güvende...

      Mesela elimi her attığımda sigara paramdan fazla para çıkmıyor cebimden. Bazı sigaraları beni sevmeyen kadınlar için yakıyorum bazılarını ise sadece o siktiğim tavşan ayağı şansı olmayan kişiliğim için. Bazı günler hiç bitmiyor sanki. Günler o kadar birbirine giriyorki; sanki salı çarşambayla birleşiyor. Arada bir dışarı çıkıyorum. O zaman bir boşluk oluyor, bu seferde perşembe, cuma ve cumartesi hiç bitmeyen bir gün gibi...

      İnsanlarla konuşmak ya da onlara bir şeyler anlatmak da iyi gelmiyor artık. Zaten dert bile dinleyemiyorum. Yoruldum insanların halledemdikleri sorunlarına ortak olmaktan. Sadece bu aralar farklı bir insana derdimi anlatmak istiyorum. Eskiden olduğu gibi. Sağ kolumun üzerine konmuş bir boyuna sarılırken, küçük harfler ile içine düşmek istiyorum...

2 yorum:

kızılokyanus dedi ki...

Sevdim

Cemal Taşkıran dedi ki...

Teşekkür ederim :)

Yorum Gönder